news-details

Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar 8. yılında

Organik üretim yapan çiftçilerin ürünlerini pazarlayabilmesi için kurulan ve sezonluk olarak hizmet veren Kocasinan %100 Ekolojik Pazar, üreticiler ile temiz gıdaya erişmek isteyen tüketicileri mevsim sonuna kadar her Pazar günü Erciyesevler Pazar Alanı’nda bir araya getirecek.

Kapadokya Organik Tarım Üreticileri Birliği Derneği müteşebbisliğince, Kayseri’de toplam 11 İlçede 45 üretici ile 900 dekarlık alanda organik sertifikalı üretim yapılıyor.

 

Organik ürün bereketi her geçen yıl artıyor

 

Kurulduğundan bu yana organik tarım sektörünün öncü girişimlerinden biri olan Kocasinan %100 Ekolojik Pazar, açıldığı günden beri hem Kocasinan halkına hem de Kayseri’nin çeşitli ilçelerinden gelen müşterilere hizmet veriyor. Yeni üreticiler ve mevcut üreticilerin yeni ürünleri ile her geçen gün organik ürün bereketini daha da arttıran Ekolojik Pazar’da geçen sezon 187.261,30 kg. taze sebze ve meyve satışı ile 716.545 TL gelir elde edilirken, son beş yılın toplam taze sebze ve meyve satışı 821.363,56 kg.’a ulaşmış durumda.


 

Kayseri Kocasinan

%100 Ekolojik Pazar

Taze sebze ve meyve

Toplam satış (KG)

Taze sebze ve meyve

Ciro (TL)

2015

139.181,35

327.704,50

2016

183.511,46

477.383,00

2017

151.817,10

394.645,00

2018

159.592,35

591.293,00

2019

187.261,30

716.545,00

TOPLAM

821.363,56

2.507.570,5


 

Buğday Derneği tarafından hazırlanan web tabanlı veri kayıt ve takip programının sonuçlarını değerlendiren Buğday Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar’daki ürün fiyatlarına dikkat çekti ve şu açıklamalarda bulundu: “Görülüyor ki devlet, üretimi; yerel yönetimler de sivil toplum örgütlerinin katkıları ile organik pazarları destekler, üretim ve tüketimde yerellik sağlanarak organik pazarlar üreticiden tüketiciye hale gelirse, organik ürünlerdeki fiyatlar da aşağı çekilebiliyor. Kayseri organik pazar fiyatları İstanbul, Ankara ve İzmir’deki organik pazarların nerede ise yarısı bir bedel. Buğday Derneği olarak Tarım ve Ormancılık Bakanlığımızı ve yerel yönetimleri işbirliği içinde hem üretim hem pazar ayağı bir arada olacak şekilde organik tarımı desteklemeye çağırıyoruz. Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar modelinin yaygınlaşmasını temenni ediyoruz.”


 

Zehirsiz pazarlar mümkün

 

Ekolojik tarım, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren bir tarım şekli olduğu için tarım zehiri pestisitler, hormonlar ve kimyasal gübrelerin kullanılmadığı, sürdürülebilir ve en yaygın yöntem. Ekolojik tarım yöntemi ile üretilen ürünlerde GDO kullanımı kesinlikle yasaktır.

Sadece organik sertifikalı ürünlerin satıldığı %100 Ekolojik Pazarlar, ekolojik tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte, gelecek kuşaklar için daha yaşanabilir bir dünya ve sağlıklı bir toplum yolunda dönüşüme hizmet ediyor.

Türkiye’de ekolojik ürünlerin ve pazarların yaygınlaşmasına ön ayak olan Buğday Derneği’nin öncülüğünde, Şişli’den sonra Kartal, Bakırköy ve Beylikdüzü’nde; İstanbul dışında ise Kayseri Kocasinan’da ve İzmit’te %100 Ekolojik Pazarlar açıldı. Böylece ekolojik ürünler daha çok tanınır, bilinir ve ulaşılabilir hale geldi.


 


 

Her şey kayıt altında ve izlenebilir

 

Buğday Derneği, oluşturduğu %100 Ekolojik Pazar Standartları ile organik pazarların sağlıklı işleyen ve güvenilir bir model olarak yaygınlaşmasına öncülük ederek, üstlendiği bu rolü, hazırladığı internet veritabanı ile daha da ileriye taşıyor. Yerel yönetim yetkilileri, ürünlerin satış verilerini tarih, satıcı, üretici, ürün, çeşit, miktar, fiyat ve mali belgeler bazında kayıt altına alıyor. Ayrıca %100 Ekolojik Pazarlar’da satılan tüm ürünlere ait sertifikalara ekolojikpazarlar.org adresinden ulaşılabiliyor.

 

Belediyelerin yanı sıra, Buğday Derneği ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından da denetimleri yapılan Pazarlar’da, düzenli olarak ürünlerden numune alınarak akredite laboratuvarlara gönderiliyor. Kalıntı çıkan veya sertifika kapsamı dışında ürün sattığı tespit edilen üreticiler ve esnaf pazardan men ediliyor.


 

Sağlıklı gıda için organik tarım desteklenmeli

 

Endüstriyel tarımda kullanılan tarım zehirleri, başta anne karnındaki bebekler ve çocuklar olmak üzere, insan sağlığını tehdit ediyor. Pestisitlerin gıdalarda bıraktığı kalıntı, bu gıdaları tüketen insanlarda akut ya da kronik, pek çok sağlık sorununa yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl en az 3 milyon kişi pestisit zehirlenmesine maruz kalıyor ve büyük çoğunluğunu tarım sektörü çalışanlarının oluşturduğu 20 bin kişi yanlış pestisit uygulamaları nedeniyle hayatını kaybediyor.

 

Pestisitler insanlarda kısırlık, üreme sağlığı bozuklukları, hormonal sistemde ve sinir sisteminde bozulmalar ve kanser gibi sağlık sorunlarına yol açıyor. Epidemiyolojik ve moleküler çalışmalar, tarımsal, ticari, ev ve bahçe uygulamalarında kullanılan pestisitlerin kanser riskini artırdığına dair önemli kanıtlar sunuyor. Pestisitlere maruz kalma ile prostat kanseri, bazı lenfoma çeşitleri, lösemi ve meme kanseri arasında güçlü bağlantılar olduğunu gösteren çok sayıda yayın bulunuyor. Bir başka önemli mesele, toksikolojik çalışmaların sadece tek bir toksik kimyasal maddenin yol açtığı sağlık sorunları üzerine odaklanması. Oysa tarımsal üretimde kullanılan yüzlerce çeşit pestisit var ve gıdalarımızda birden fazla sayıda pestisit kalıntısı çıkması oldukça muhtemel.


 

  • Zehirsiz Kampanya’yı buradan imzalayarak destek olabilirsiniz.


 

Araştırmalar, endüstriyel, yoğun tarımda kullanılan pestisitler ve sentetik kimyasal gübrelerin, yanlış toprak işleme uygulamalarının toprağı fakirleştirdiği, yeraltı sularını kirlettiği için sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Petrol ve ürünlerine dayanan bu tarım sistemi toprağın tuzlanmasına sebep olmakta, küresel iklim değişikliğini de ciddi biçimde etkilemektedir. Ayrıca zamanla hastalık etmenleri ve böceklerin pestisitlere karşı direnç geliştirdikleri, dirençli tür sayısının arttığı tespit edilmiştir.

 

Organik üretimin, dünyada hızla artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamayacağını iddia eden konvansiyonel tarım savunucularının aksine, bilimsel araştırmalar organik tarımın dünyayı besleyebileceğini kanıtlıyor. Sağlıklı, güvenilir gıda hakkının korunması ve doğanın sürdürülebilirliğini sağlamak için organik tarım ve organik ürünler desteklenmesi gerekiyor.


Hibya Haber Ajansı